Kale Mahallesi’nin sembol insanlarından

Avatar photoPosted by

Kale Mahallesi’nin sembol insanlarından

Kale Mahallesi‘nde gün, Topal Fadime’nin yüksek sesle kızı Fatma’ya bağırması ile hayata başlar. Topal Fadime’nin Şükrü ise kenarda sessiz ve sakin oturuyordur merak etmeyin.

Az alt tarafındaki namı meşhur Deli Ayşe’nin sessiz kocası Osman’ına yüksek sesle tekrarladığı iş ve ısmarıçları (siparişleri) günün ikinci alâmeti takip eder. Kendisi de birazdan iğne vurmaya gider. Mahallenin iğnecisidir, o.

Zibidin Kadir’in sermeye başladığı derileri taşıyan Şadiye, söylene söylene gelir. Evinin tam yannacındaki (karşısındaki) Mikdat’ın Ayşa’sı (Ayşe), iki elini ters yumruk yapıp beline sardığı şalına dayayarak başı öne eğik ve ileri bakan kısık gözlerinin üstü ile evvelâ bir süzer sonra Şadiye’ye komşularından laf açmaya başlar.

Kadir’in Şadiye ile Mikdat’ın Ayşe laf ederlerken Şerban (Şehriban) Hala durur mu hiç?

Şerban Halanın anıldığı satırlarda Çitlekçi Hayati’yi de anmamak olmaz.

O günlerde Hayati, sık sık kaynatası Çoban Musa’nın evine gider gelir. Anlaşılan hanımı ile bir sıkıntısı var ki Şerban Halanın dilindedir, bunlar. İşte o gün Şerban Hala, tam köşe başında minderinde iken, Hayati yukarıdan gelmekte. Tam yanına geldiğinde Hayati, kendisinden laf bekleyen Şerban Halasına seslenir:

Şerban Hala!

Buyur, eniğim.

Laf arıyorsun ama laf yok, der ve taşı gediğe koymuş, çiviyi çakmışçasına Hayati yoluna devam eder, Şerban Hala da dut yemiş bülbüle…

Akkadın’ın Mamıgın (Mamık’ın) evinin yanındaki mahalle çeşmesi başında tek tük kadınlar öğlene doğru toplanır. Receb’in Meliha’sı da gelir birazdan. Karaböcüğün Alirıza’nın hanımı ile kunduracı Hakkı Topaloğlu’nun Nazmiye’si de geliyor. Cevriye bacı, olan biteni seyereder.

Çakırın Afet Şimşek

Çakır’ın Afet’in yukarı taraftan sesi gelir, herkes o tarafa bakar. Afet, deli dolu yapısıyla meşhur idi. İrebiya (Rabia), gıcırdayan kapıyı aralar ve ardından bakarak, mahalleyi kolaçan eder.

Abidin Onbaşının karısı Fikrîye, okkalı, oturaklı ve muhtar bir yapı idi. Kızı, Yasemin keza öylesine sözü sazı etkili idi ki kocası Umur Hoca, “Tamam avrad, tamam avrad” der, durur.

Bahar’ın Melahat bu, dikkatli olmak gerek. Ne kadar da sert dursa, Osmanlı bıyıklı kocasını gördüğü zaman sesini kısar.

Ali Rıza’nın Türkan’ı, mahallenin dert ablasıydı. Kaynanası titrek Teyzeye bakması, onun ahretine yeterdi.

Bir dönem Türkan’ın eski evinde taanlı (tahinli) pidelerin yapıldığı fırını da analım.

Karakağın Döne’si, uzun boylu olduğu için başını eğerek kapıdan çıkar, Pamuğun hanımı Feride, evin yan tarafına oturmuş ip eğirir ve yanında ise Tat Memmedin (Mehmet) kara Fadime’si var. Kör Niyazi’nin Dudu da gelmiş. Hacı Musa’nın Habbe ’si, sessiz adımlarla yaklaşır, hâl hatır sorar.

Pilavcının Bayram Akın ve hanımı Koca Döndü

Eskinin garaja inen yolda Pilavcının Koca Döndü, dar kapıdan yannamasına (yan tarafıyla) ancak çıkar. Alt taraftan da Mavuş, kapıdadır, sohbet başlar.

Çemenci Necati Koçak

Çemenci Necati’nin karısı sessiz sakindir. Karşı komşuları kalabalık ve geniş bir sülale olup çok hareketlidir.

Karşı komşulardan birisi, ufak tefek hanımı hakkında ileri geri konuşmuş olmalı ki kan tepesine sıçrar, dama çıkar var gücüyle birisine sesini duyururcasına haykırır: “Benim karım cep elmasıdır, cep”

Hangi vasıflarıyla olursa olsun bu hanımlar Kale Mahallesinin sembolü kadınlarıdır, her mahallenin olduğu gibi. Hani derler ya; teyzen, ölüye gideni ağlatır, düğüne gideni oynatır, işte bu iş bir karakter meselesiydi.

Doğrusu onların kavgaları da muhabbetleri de bir başka idi. Zaman geriye bir aksa da yeniden izlesek mi, ne dersiniz?

Sosyal medyadan yorumlar

Bahtiyar Aydoğdu 

Allah rahmet eylesin cümlesini. Bende çoğunu hatırlarım. Hasan Koçak Amcanın evinin altında ağabeyim Arif Aydoğdu radyo teyp televizyon tamiri dükkânı vardı da hatırlarım.

Yeliz Şen 

Afet Teyzem, mekânın Cennet olsun nurlar içinde uyu.

Erhan İnevi 

Cümle geçmişlerimize ve özellikle Afet yengeme Allah rahmet eylesin, mekânı Cennet olsun.

Yılmaz Öztürk 

Ölenlere Allah rahmet eylesin. Hayattakilere uzun ömürler versin. “Kadınlar bizim kadınlarımız “

Ahmet Çelik

Allah cümlesinin, yaşayanlara sağlıklı, huzurlu hayırlı ömürler, ölenlerine rahmet eylesin mekânı Cennet olsun. Ne kadar renkli ve candan hayatlar…

One comment

  1. Sayın Çetin ,
    Yine Gossarın en eski ve meşhur mahallesi olan Kale mahallesinin güzel bir bir anlatıp hem tanıtmış hem de anlatmışsın, Kale mahallesini bilirim 1956 yılı idi uzun yıllar o Zamanın tabiri ile gurbette kaldım kafa kağıdı ( kimlik ) almak üzere ilk defa geldiğim memleketime bildik tanıdık hiç kimsem yok ama birine yolladılar dediler ki senin tüm işini yapar gidip buldum adı Ömer Bozkır hâlimi anlattım ve gerçekten tüm işimi yaptı kale mahallesine muhtara gittik ilmuhaber aldık 16 kuruşluk pulu da unutmadık yapıştırdık işimizi bitirip sonradan askerde yandığım arkadaşım olan Niyazi Çeviki tanıdım Necati Koçak teyzem torunu idi birde çitlekçi Ramazan ağabey vardı bunları sonradan tanıdım rahmetli Necati hariç, ama oranın ve hatta Gossarın yani Şereflikoçhisarın Çınar’ı sahibi bana göre Ömer Bozkır ağabeydi ona söz vermiştim ağabey seni hiç unutmayacağım demiştim.
    Siz gibi olamasa da bende adlarını anabildiğim dostları sayende anayım istedim. Her zaman olduğu gibi bendeniz sizin yanınızda yapı malzemesi yardımcısı helikim aralara yerleşip bende varım diyorum.
    Tarafınızdan anılan bütün ölmüşlerimize rahmetler yaşayanlara huzurlu imanlı ömürler diliyorum.
    Allah size de bol bereketli iş ve hayat ihsan eylesin çok değerli bir insansın seninle övünüp Kıvanç duyuyorum. Selam ve sevgiler sunuyorum.

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir